Yeni Antlaşmada Kabul Edilen Kitaplar.

İddia: Hıristiyanların Yeni Antlaşma'sı İ.S. 4. yüzyıla kadar kesinleşmemiştir. Bu nedenle 4. yüzyıl kilise politikasının bir sonucudur.

Kısa Yanıt; Kiliseye ait en eski kayıtlara bakıldığında, ta başından beri kilisenin kabul ettiği kitapların bugünkülerle hemen hemen aynı oldukları görülür. Farklılıklar önemsiz olup öğretişi etkilememektedir. 4. yüz yıl Danışma Kurulu kabul edilecek olan kitapları belirlememiş ancak kilisenin zaten kullanmakta olduklarını onaylanmıştır.

Uzun Yanıt: Hıristiyanların Yeni Antlaşma’sı kilise tarafından birkaç yüzyıl boyunca yavaş yavaş dereceli olarak hazırlanmıştır. Tek bir danışma kurulu ya da kişi tarafından düzenlenmiştir. (bu yönüyle Kuran’dan farklı Kilisenin dereceli oybirliğiyle ulaştığı bu düzey, sürece yönlendirenin Tanrı'nın eli olduğunu göstermektedir.

İkinci, üçüncü ve dördüncü yüzyıllarda kilisenin belirli Kutsal Kitap dışı uygulamalara kaymasına karşın tüm bu uygulamaların Yeni Antlaşma’da bulunmayışı çarpıcıdır. Yanlış uygulamalardan örnekler verecek olursak; Meryem’e gösterilen saygı Resim ve ikonaların kullanılışı Vaftiz ve Rab’bin Sofrası’nın (Komünyon) abartılı vurgulanışı İşler aracılığıyla kurtuluş Sert, neredeyse otoriter bir kilise yapısı Tüm bunlar kilisenin Kutsal Kitap’ı bozmadığına ilişkin güçlü bir kanıt oluşturur.

Şöyle bir soru akla gelebilir. Eğer kilise kesinleşmiş kutsal yazılara sahip değilse böyle bir durumda üç yüz yıl boyunca ne yaptı? Bunun yanıtı Hıristiyanların bir kitaba değil, bir kişiye (İsa Mesih) iman etmelerindendir. Bir dizi yasaya itaat ederek değil, İsa’ya ve yaptıklarına iöan ederek kurtulduk. Kilise Kutsal Yazılar’a sahip olup bunları kullanmasının yanı sıra genellikle sözlü öğretişi de kullanmaktaydı. (NBD2 172) Aslında kilisenin elçilerin yazılarını çok erken bir dönemden itibaren Kutsal Yazılar olarak kullandıklarını görebiliriz. MÜJDELER Bazen kilisenin Yeni Antlaşma’da bulunan dört müjdeye ulaşabilmek için pek çok sayıdaki müjde arasından seçim yaptığı söylenir. Ancak Kilisenin bu dört müjdeyi sürekli kullandığı ve başka herhangi bir müjdeyi asla kullanmadığı kanıtlanmıştır. Varolan doğal sonuç bunların öğretişi sağlam kilise içinde oluştuklarıdır. (temelleri elçiler tarafından atılmıştır, bu nedenle elçilerin yazılar



Yeni Antlaşmada Kabul Edilen Kitaplar.
İddia: Hıristiyanların Yeni Antlaşma’sı İ.S. 4. yüzyıla kadar kesinleşmemiştir. Bu nedenle 4. yüzyıl kilise politikasının bir sonucudur.


Kısa Yanıt;
Kiliseye ait en eski kayıtlara bakıldığında, ta başından beri kilisenin kabul ettiği kitapların bugünkülerle hemen hemen aynı oldukları görülür. Farklılıklar önemsiz olup öğretişi etkilememektedir. 4. yüz yıl Danışma Kurulu kabul edilecek olan kitapları belirlememiş ancak kilisenin zaten kullanmakta olduklarını onaylanmıştır.

Uzun Yanıt:
Hıristiyanların Yeni Antlaşma’sı kilise tarafından birkaç yüzyıl boyunca yavaş yavaş dereceli olarak hazırlanmıştır. Tek bir danışma kurulu ya da kişi tarafından düzenlenmiştir. (bu yönüyle Kuran’dan farklı Kilisenin dereceli oybirliğiyle ulaştığı bu düzey, sürece yönlendirenin Tanrı'nın eli olduğunu göstermektedir. İkinci, üçüncü ve dördüncü yüzyıllarda kilisenin belirli Kutsal Kitap dışı uygulamalara kaymasına karşın tüm bu uygulamaların Yeni Antlaşma’da bulunmayışı çarpıcıdır. Yanlış uygulamalardan örnekler verecek olursak;

Meryem’e gösterilen saygı

Resim ve ikonaların kullanılışı

Vaftiz ve Rab’bin Sofrası’nın (Komünyon) abartılı vurgulanışı

İşler aracılığıyla kurtuluş

Sert, neredeyse otoriter bir kilise yapısı

Tüm bunlar kilisenin Kutsal Kitap’ı bozmadığına ilişkin güçlü bir kanıt oluşturur. Şöyle bir soru akla gelebilir. Eğer kilise kesinleşmiş kutsal yazılara sahip değilse böyle bir durumda üç yüz yıl boyunca ne yaptı?

Bunun yanıtı Hıristiyanların bir kitaba değil, bir kişiye (İsa Mesih) iman etmelerindendir. Bir dizi yasaya itaat ederek değil, İsa’ya ve yaptıklarına iöan ederek kurtulduk.

Kilise Kutsal Yazılar’a sahip olup bunları kullanmasının yanı sıra genellikle sözlü öğretişi de kullanmaktaydı. (NBD2 172)

Aslında kilisenin elçilerin yazılarını çok erken bir dönemden itibaren Kutsal Yazılar olarak kullandıklarını görebiliriz.

MÜJDELER
Bazen kilisenin Yeni Antlaşma’da bulunan dört müjdeye ulaşabilmek için pek çok sayıdaki müjde arasından seçim yaptığı söylenir. Ancak Kilisenin bu dört müjdeyi sürekli kullandığı ve başka herhangi bir müjdeyi asla kullanmadığı kanıtlanmıştır.

Varolan doğal sonuç bunların öğretişi sağlam kilise içinde oluştuklarıdır. (temelleri elçiler tarafından atılmıştır, bu nedenle elçilerin yazılarını kapsarlar). Öğretişi sağlam olmayan mezhepler kendi inançlarını destekleyici müjdeler yazmışlardır.

İkinci yüzyılını ortalarında kilise dört müjdenin kullanılması konusunda aynı fikirdeydi. Bunun Tatian, Ireneyus ve bir olasılıkla Justin Martyr’in (Patzia 64) yazılarında kanıtlandığını görürüz. Kilisenin bu dört müjdenin dışında başka herhangi bir müjdeyi yaygın olarak kullanıldığına dair hiçbir kanıt yoktur. (Toplumsal İslam İnancı, Thomas ve Petrus’un müjdelerinin özel durumlarına değinmiştir. Bu konudaki ayrıntılarla daha sonra ilgileneceğiz.)

PAVLUS’UN MEKTUPLARI
Buna benzer olarak Pavlus’un 13 mektubu bir olasılıkla ikinci yüzyılın sonlarında bir koleksiyon halinde toplanmıştır.”Bunun 1.yüzyılın sonralına ve 2. yüzyılın başlarında kilise üzerinde yaptığı etki öğretiş ve dönemin yazınsal biçiminden açıkça anlaşılır.” (NBD2 172)

Pavlus’un 13. mektubu da her zaman herkesçe kabul edilmiştir. (tek istisna ikinci yüzyılda sapık öğretişleriyle tanınan Marcion’ın mektuplarından üçünü atlamış olmasıdır. Bunu da büyük olasılıkla bu üç mektup kendi öğretişlerini yargıladığı için yapmıştır.)

GERİ KALAN KİTAPLAR
Yeni Antlaşma’daki diğer Elçilerin İşleri, 1.Petrus ve 1. Yuhanna gibi kitaplar ciddi anlamda tartışılmamıştır. Bu 20 kitabın 27’sinin (Yeni Antlaşma’nın hemen hemen her Hıristiyan öğretişinin anlamının çıkartılabileceği geniş hacim) tanımlayabileceğimiz en eski zamanlardan bu güne evrensel olarak kabul edildiklerini ortaya koyar.

Ancak en eski kilisenin Yeni Antlaşma’da kabul dilen kitapların son durumuna daha bile yakın olduğunu görürüz. Ireneyus (130-200) Yeni Antlaşma’nın 27 kitabından, İbraniler, 2. Petrus ve 3. Yuhanna’nın dışındaki tüm 24 kitabı tanımaktadır.

(Ve bu dışarıda bırakılan 3 kitap için çok akılcı nedenler bulunur. Bunları her kitaba daha ayrıntılı olarak ilgileneceğim sonraki bir bölümde ele alacağım).

REFERANSLAR
(Patzia) A. Patzia, “Yeni Antlaşma’nın Yapılışı” Apollos 1995)

(NBD2) New Bible Sözlüğü, İkinci Baskı (Ed.J.D.Douglas, N.Hillyer; IVP; 1982) Artikel s. 171- 177

“Yeni Antlaşma’da Kabul Edilen Kitapların Toplamı” Yazar J.N. Birdsall Ph. D. Yeni Antlaşma’da ve metinsel Eleştiride Okuyucu, Birmingham Üniversitesi


A. İSA KİMLİ?İNİ NEDEN TAM OLARAK AÇIKLAMADI?

a) Neden herkesin ortasında “Ben Mesih’im, Bana İman edin! Demedi? (Öğrencileri arasındayken kimliğini açıkladı. Yuhanna 4:28) Yahudiler İsa’dan Mesih olup olmadığını kesin olarak bildirmesini istediler. (Luka 22:67-70)

b) Kendisini neden çok ender olarak “Tanrı'nın Oğlu” diye tanımladı? (Yuhanna 5:25; 10:36; 11:4) Tanrı’yı Babası olarak çağırmasına karşın bu gerçeği yalnızca dolaylı biçimde belirtti. (Matta 27:43) Yahudiler bunu açıkça söylemsini istemeyi sürdürdüler. (Luka 22:70) “Tanrı Oğlu” ifadesi, Yahudiler tarafından Mesih’le anlamdaş olarak kullanılırdı.

b) Bunun yerine kendisini neden sürekli “insanoğlu” olarak çağırdı?

c) Bunun da ötesinde kendisinin gerçek kimliğini tanıyan kişilere bunu başkalarına söylemelerini neden yasakladı?

i. Öğrencileri;- “Siz ne diyordunuz? Sizce ben kimim?” Simun Petrus yanıtladı, “Sen Mesih’sin, Yaşayan Tanrı'nın Oğlu!”- Ondan sonra öğrencilerini Mesih olduğunu kimseye söylememeleri için uyardı. (Matta 16:15, 16,20; Markos 8:29,30)

ii. Cinler; “... Pek çok kötü ruhu çıkardı, ama kim olduğunu bildikleri için kötü ruhların konuşmasına izin vermedi.” (Markos 1:34- 24,25) “Kötü ruhlar O’nu gördüklerinde önünde yere kapanarak bağırıyorlardı. ‘Sen Tanrı'nın Oğlusun.’ Ama O kim olduğunu söylememeleri için kesin buyruk verdi. (Markos 3:11,12) “Pek çok insandan çıkan kötü ruhlar. “Sen Tanrı'nın Oğlusun” diye bağırıyorlardı. Ama İsa, onları azarladı ve konuşmalarına izin vermedi, çünkü Mesih olduğunu biliyorlardı.” (Luka 4:41)

iii. İyileştirdiği kişiler;- “...ve tüm hastaları iyileştirdi, kim olduğunu söylememeleri için onları uyardı.” (Matta 12:15,16) “Hemen o anda cüzamı iyileşti. İsa sonar ona “Bunu sakın kimseye söyleme” dedi. (Matta 8:3,4) Ölü kız hemen ayağa kalktı ve yürümeye başladı. Bunu gören herkes çok şaşırdı. İsa gördüklerini hiç kimseye söylememeleri için onlara kesin buyruk verdi.” (Markos 5:42,43)

d) Kimliğini açıklaması için yapılan meydan okumaları kabul etmeyi neden reddetti?


i. Şeytan aracılığıyla; “Eğer Tanrı'nın Oğluysan bu taşlara ekmeğe dönüşmelerini söyle... Eğer Tanrı'nın Oğluysan kendini aşağıya at...” (Matta 4:3,6)

ii. İnsanlar aracılığıyla; “Yanından geçenler O’na hakaret ettiler, başlarını sallayarak; “Kurtar kendini eğer Tanrı'nın Oğluysan çarmıhtan aşağıya in.” (Matta 27:39,40)

iii. Başkahinler öğretmenler ve yaşlılar aracılığıyla; “Başkalarını kurtardı ama kendini kurtaramıyor! Yahudilerin Kralı! Çarmıhtan aşağıya insin de O2na iman edelim... çünkü ‘Ben Tanrı'nın Oğlu’yum diyordu.” (Matta 39:41-43)

e) İnsanlara neden hep benzetmelerle konuştu?

“Öğrencileri O’na gelerek sordular ‘İnsanlar neden benzetmelerle konuşuyorsun?’ ‘Tanrı Egemenliği sırlarının bilgisi sizlere verildi, ama onlar verilmedi. Bu yüzden onlarla konuşurken benzetmeler kullanıyorum.’ Bakacaklar ama görmeyecekler, işitecekler ama anlamayacaklar.’ Bu sözlerle Yeşaya’nın önbildirisi yerine gelmiştir. İsa, bütün bunları kalabalığa benzetmelerle söyledi. Benzetme kullanmadan konuşmadı. Böylece peygamber aracılığıyla söylenenler yerine geldi. “Ağzımı benzetmeler anlatarak açacağım, dünyanın kuruluşundan beri gizli kalmış sırları dile getireceğim. (Matta 13:10, 11, 13, 14, 34, 35)

“O dünyadaydı, dünya O’nun aracılığıyla var oldu, ama dünya O’nu tanımadı.” (Yuhanna 1:10)

B:ÇÜNKÜ BU CANSAL DE?İL, RUHSAL BİR GERÇEKTİR;

a) Çünkü Mesih’le ilişkin bir insanın kendiliğinden anlayamayacağı iki gerçek bulunmaktadır;

i. İsa’nın gerçek kimliği; “Sen Yaşayan Tanrı'nın Oğlu Mesih’sin.” “Ne mutlu sana Yunus Oğlu Simun! Bu sırrı sana açan insan değil, Göklerdeki Babamdır.” (Matta 16:15-17)

ii. İsa’nın sağladığı kefaret- “Çarmıhla ilgili bildiri mahvolanlar için saçmalık ma kurtulmakta olan bizler için Tanrı'nın gücüdür. “Doğal haliyle kişi, Tanrı'nın Ruhuyla ilgili gerçekleri kabul etmez çünkü bunları anlayamaz” (1.Korintliler 1:18, 2:14)

b) Çünkü Tanrı'nın gizli bilgeliği yalnızca esinleme aracılığıyla kavranır

· “Gizli şeyler Tanrımız Rab’be aittir, ancak açıklananlar, bu yasanın tüm sözlerini izleyebilmemiz için bize ve sonsuza kadar çocuklarımıza aittir.” (Tesniye 29:29)

· “O gizli şeyleri ışığa getirir.” (Eyüp 28:11)

· Sen gerçekten kendini gizleyen bir Tanrısın.” (Yeşaya 45:15)

· Şimdiden başlayarak size yeni gizlide kalmış bilmediğiniz şeyler öğreteceğim. (Yeşaya 48:6)

· Beni çağırın ve size yanıt vereceğim ve size büyük bilmediğiniz ve araştırılamaz şeyler anlatacağım.” (Yeremya 33:3)

· O derindeki gizli şeyleri açıklar karanlıkta olanı bilir ve ışık O’nunla beraberdir. (Daniel 2:22)

· Peygamberlerin yazdığı gibi “Tanrı onların hepsine kendi yollarını öğretecektir.

· Kardeşler yanınıza gelip, Tanrı’yla ilgili bildiriyi size duyurduğum zaman etkileyici sözlerle ya da üstün bir bilgelikle gelmedim. Aranızdayken İsa Mesih’ten ve O’nun çarmıha gerilmiş olmasından başka bir şey bilmemeye kararlıydım... Sözüm ve bildirim insan bilgeliğinin ikna edici sözlerine dayanmıyordu... Biz Tanrı'nın gizli saklı kalmış bilgeliğinden söz ediyoruz. (1.Korintliler 2:1-8)

c) Çünkü insan İsa’ya yalnızca aşağıda belirtilen durumlarda inanabilir;

i. Baba’ya çekilmeli- “Baba’nın bana verdiklerinin hepsi bana gelecek... Beni gönderen Baba bir kimseyi bana çekmedikçe, o kimse bana gelemez... Sizlere; “Baba’nın bana yöneltmediği hiç kimse bana gelemez” dememin nedeni budur.” (Yuhanna 6:37, 44, 65)

ii. Mesih’İ Kutsal Ruh açıklar- “... Tanrı'nın kendisini sevenler için hazırladıklarını hiçbir insan yüreği kavramamıştır... Biz, Tanrı'nın bize lütfettiklerini bilelim diye Tanrı’dan gelen Ruh’u aldık.” (1:korintliler 2:9-13)

iii. Kutsal Yazılar aracılığıyla açıklanır- “Yazılanlar, İsa’nın Tanrı'nın Oğlu Mesih olduğuna iman edesiniz ve iman ederek O’nun adıyla yaşama kavuşasınız diye yazılmıştır.” (Yuhanna 20:31) (ayrıca bakınız Yuhanna 5:39. Romalılar 16:25,26 Efesliler 3:4,5)

d) Çünkü Şeytan insanların zihinlerini körleştirmiştir.- “...Mesih’in yüceliğini bildiren müjdenin ışığı imansızların üzerine doğmasın diye bu çağın ilahı onların zihinlerini kör etmiştir.” (2. Korintliler 4:4)ını kapsarlar).

Öğretişi sağlam olmayan mezhepler kendi inançlarını destekleyici müjdeler yazmışlardır. İkinci yüzyılını ortalarında kilise dört müjdenin kullanılması konusunda aynı fikirdeydi. Bunun Tatian, Ireneyus ve bir olasılıkla Justin Martyr’in (Patzia 64) yazılarında kanıtlandığını görürüz. Kilisenin bu dört müjdenin dışında başka herhangi bir müjdeyi yaygın olarak kullanıldığına dair hiçbir kanıt yoktur. (Toplumsal İslam İnancı, Thomas ve Petrus’un müjdelerinin özel durumlarına değinmiştir. Bu konudaki ayrıntılarla daha sonra ilgileneceğiz.)

PAVLUS’UN MEKTUPLARI

Buna benzer olarak Pavlus’un 13 mektubu bir olasılıkla ikinci yüzyılın sonlarında bir koleksiyon halinde toplanmıştır.”Bunun 1.yüzyılın sonralına ve 2. yüzyılın başlarında kilise üzerinde yaptığı etki öğretiş ve dönemin yazınsal biçiminden açıkça anlaşılır.” (NBD2 172) Pavlus’un 13. mektubu da her zaman herkesçe kabul edilmiştir. (tek istisna ikinci yüzyılda sapık öğretişleriyle tanınan Marcion’ın mektuplarından üçünü atlamış olmasıdır. Bunu da büyük olasılıkla bu üç mektup kendi öğretişlerini yargıladığı için yapmıştır.)

GERİ KALAN KİTAPLAR

Yeni Antlaşma’daki diğer Elçilerin İşleri, 1.Petrus ve 1. Yuhanna gibi kitaplar ciddi anlamda tartışılmamıştır. Bu 20 kitabın 27’sinin (Yeni Antlaşma’nın hemen hemen her Hıristiyan öğretişinin anlamının çıkartılabileceği geniş hacim) tanımlayabileceğimiz en eski zamanlardan bu güne evrensel olarak kabul edildiklerini ortaya koyar. Ancak en eski kilisenin Yeni Antlaşma’da kabul dilen kitapların son durumuna daha bile yakın olduğunu görürüz. Ireneyus (130-200) Yeni Antlaşma’nın 27 kitabından, İbraniler, 2. Petrus ve 3. Yuhanna’nın dışındaki tüm 24 kitabı tanımaktadır. (Ve bu dışarıda bırakılan 3 kitap için çok akılcı nedenler bulunur. Bunları her kitaba daha ayrıntılı olarak ilgileneceğim sonraki bir bölümde ele alacağım).

REFERANSLAR

(Patzia) A. Patzia, “Yeni Antlaşma’nın Yapılışı” Apollos 1995) (NBD2) New Bible Sözlüğü, İkinci Baskı (Ed.J.D.Douglas, N.Hillyer; IVP; 1982) Artikel s. 171- 177 “Yeni Antlaşma’da Kabul Edilen Kitapların Toplamı” Yazar J.N. Birdsall Ph. D. Yeni Antlaşma’da ve metinsel Eleştiride Okuyucu, Birmingham Üniversitesi

A. İSA KİMLİ?İNİ NEDEN TAM OLARAK AÇIKLAMADI?

a) Neden herkesin ortasında “Ben Mesih’im, Bana İman edin! Demedi? (Öğrencileri arasındayken kimliğini açıkladı. Yuhanna 4:28) Yahudiler İsa’dan Mesih olup olmadığını kesin olarak bildirmesini istediler. (Luka 22:67-70) b) Kendisini neden çok ender olarak “Tanrı'nın Oğlu” diye tanımladı? (Yuhanna 5:25; 10:36; 11:4) Tanrı’yı Babası olarak çağırmasına karşın bu gerçeği yalnızca dolaylı biçimde belirtti. (Matta 27:43) Yahudiler bunu açıkça söylemsini istemeyi sürdürdüler. (Luka 22:70) “Tanrı Oğlu” ifadesi, Yahudiler tarafından Mesih’le anlamdaş olarak kullanılırdı.

b) Bunun yerine kendisini neden sürekli “insanoğlu” olarak çağırdı?

c) Bunun da ötesinde kendisinin gerçek kimliğini tanıyan kişilere bunu başkalarına söylemelerini neden yasakladı?

i. Öğrencileri;- “Siz ne diyordunuz? Sizce ben kimim?” Simun Petrus yanıtladı, “Sen Mesih’sin, Yaşayan Tanrı'nın Oğlu!”- Ondan sonra öğrencilerini Mesih olduğunu kimseye söylememeleri için uyardı. (Matta 16:15, 16,20; Markos 8:29,30)

ii. Cinler; “... Pek çok kötü ruhu çıkardı, ama kim olduğunu bildikleri için kötü ruhların konuşmasına izin vermedi.” (Markos 1:34- 24,25) “Kötü ruhlar O’nu gördüklerinde önünde yere kapanarak bağırıyorlardı. ‘Sen Tanrı'nın Oğlusun.’ Ama O kim olduğunu söylememeleri için kesin buyruk verdi. (Markos 3:11,12) “Pek çok insandan çıkan kötü ruhlar. “Sen Tanrı'nın Oğlusun” diye bağırıyorlardı. Ama İsa, onları azarladı ve konuşmalarına izin vermedi, çünkü Mesih olduğunu biliyorlardı.” (Luka 4:41)

iii. İyileştirdiği kişiler;- “...ve tüm hastaları iyileştirdi, kim olduğunu söylememeleri için onları uyardı.” (Matta 12:15,16) “Hemen o anda cüzamı iyileşti. İsa sonar ona “Bunu sakın kimseye söyleme” dedi. (Matta 8:3,4) Ölü kız hemen ayağa kalktı ve yürümeye başladı. Bunu gören herkes çok şaşırdı. İsa gördüklerini hiç kimseye söylememeleri için onlara kesin buyruk verdi.” (Markos 5:42,43) d) Kimliğini açıklaması için yapılan meydan okumaları kabul etmeyi neden reddetti?

i. Şeytan aracılığıyla; “Eğer Tanrı'nın Oğluysan bu taşlara ekmeğe dönüşmelerini söyle... Eğer Tanrı'nın Oğluysan kendini aşağıya at...” (Matta 4:3,6)

ii. İnsanlar aracılığıyla; “Yanından geçenler O’na hakaret ettiler, başlarını sallayarak; “Kurtar kendini eğer Tanrı'nın Oğluysan çarmıhtan aşağıya in.” (Matta 27:39,40)

iii. Başkahinler öğretmenler ve yaşlılar aracılığıyla; “Başkalarını kurtardı ama kendini kurtaramıyor! Yahudilerin Kralı! Çarmıhtan aşağıya insin de O2na iman edelim... çünkü ‘Ben Tanrı'nın Oğlu’yum diyordu.” (Matta 39:41-43)

e) İnsanlara neden hep benzetmelerle konuştu? “Öğrencileri O’na gelerek sordular ‘İnsanlar neden benzetmelerle konuşuyorsun?’ ‘Tanrı Egemenliği sırlarının bilgisi sizlere verildi, ama onlar verilmedi. Bu yüzden onlarla konuşurken benzetmeler kullanıyorum.’ Bakacaklar ama görmeyecekler, işitecekler ama anlamayacaklar.’ Bu sözlerle Yeşaya’nın önbildirisi yerine gelmiştir. İsa, bütün bunları kalabalığa benzetmelerle söyledi. Benzetme kullanmadan konuşmadı. Böylece peygamber aracılığıyla söylenenler yerine geldi. “Ağzımı benzetmeler anlatarak açacağım, dünyanın kuruluşundan beri gizli kalmış sırları dile getireceğim. (Matta 13:10, 11, 13, 14, 34, 35) “O dünyadaydı, dünya O’nun aracılığıyla var oldu, ama dünya O’nu tanımadı.” (Yuhanna 1:10)

B:ÇÜNKÜ BU CANSAL DE?İL, RUHSAL BİR GERÇEKTİR;

a) Çünkü Mesih’le ilişkin bir insanın kendiliğinden anlayamayacağı iki gerçek bulunmaktadır; i. İsa’nın gerçek kimliği; “Sen Yaşayan Tanrı'nın Oğlu Mesih’sin.” “Ne mutlu sana Yunus Oğlu Simun! Bu sırrı sana açan insan değil, Göklerdeki Babamdır.” (Matta 16:15-17) ii. İsa’nın sağladığı kefaret- “Çarmıhla ilgili bildiri mahvolanlar için saçmalık ma kurtulmakta olan bizler için Tanrı'nın gücüdür. “Doğal haliyle kişi, Tanrı'nın Ruhuyla ilgili gerçekleri kabul etmez çünkü bunları anlayamaz” (1.Korintliler 1:18, 2:14) b) Çünkü Tanrı'nın gizli bilgeliği yalnızca esinleme aracılığıyla kavranır · “Gizli şeyler Tanrımız Rab’be aittir, ancak açıklananlar, bu yasanın tüm sözlerini izleyebilmemiz için bize ve sonsuza kadar çocuklarımıza aittir.” (Tesniye 29:29) · “O gizli şeyleri ışığa getirir.” (Eyüp 28:11) · Sen gerçekten kendini gizleyen bir Tanrısın.” (Yeşaya 45:15) · Şimdiden başlayarak size yeni gizlide kalmış bilmediğiniz şeyler öğreteceğim. (Yeşaya 48:6) · Beni çağırın ve size yanıt vereceğim ve size büyük bilmediğiniz ve araştırılamaz şeyler anlatacağım.” (Yeremya 33:3) · O derindeki gizli şeyleri açıklar karanlıkta olanı bilir ve ışık O’nunla beraberdir. (Daniel 2:22) · Peygamberlerin yazdığı gibi “Tanrı onların hepsine kendi yollarını öğretecektir. · Kardeşler yanınıza gelip, Tanrı’yla ilgili bildiriyi size duyurduğum zaman etkileyici sözlerle ya da üstün bir bilgelikle gelmedim. Aranızdayken İsa Mesih’ten ve O’nun çarmıha gerilmiş olmasından başka bir şey bilmemeye kararlıydım... Sözüm ve bildirim insan bilgeliğinin ikna edici sözlerine dayanmıyordu... Biz Tanrı'nın gizli saklı kalmış bilgeliğinden söz ediyoruz. (1.Korintliler 2:1-8)

c) Çünkü insan İsa’ya yalnızca aşağıda belirtilen durumlarda inanabilir;

i. Baba’ya çekilmeli- “Baba’nın bana verdiklerinin hepsi bana gelecek... Beni gönderen Baba bir kimseyi bana çekmedikçe, o kimse bana gelemez... Sizlere; “Baba’nın bana yöneltmediği hiç kimse bana gelemez” dememin nedeni budur.” (Yuhanna 6:37, 44, 65)

ii. Mesih’İ Kutsal Ruh açıklar- “... Tanrı'nın kendisini sevenler için hazırladıklarını hiçbir insan yüreği kavramamıştır... Biz, Tanrı'nın bize lütfettiklerini bilelim diye Tanrı’dan gelen Ruh’u aldık.” (1:korintliler 2:9-13) iii. Kutsal Yazılar aracılığıyla açıklanır- “Yazılanlar, İsa’nın Tanrı'nın Oğlu Mesih olduğuna iman edesiniz ve iman ederek O’nun adıyla yaşama kavuşasınız diye yazılmıştır.” (Yuhanna 20:31) (ayrıca bakınız Yuhanna 5:39. Romalılar 16:25,26 Efesliler 3:4,5)

d) Çünkü Şeytan insanların zihinlerini körleştirmiştir.- “...Mesih’in yüceliğini bildiren müjdenin ışığı imansızların üzerine doğmasın diye bu çağın ilahı onların zihinlerini kör etmiştir.” (2. Korintliler 4:4)